Dişhekimliğinden Gökyüzüne

THY Pilotu Uzman Dişhekimi  Didinen: "Gökyüzüne her çıktığımda şükrediyorum."

Dişhekimliğinden gökyüzüne

DENTALHABER/ÖZEL

THY Pilotu Uzman Dişhekimi  Serhan Didinen: "Gökyüzüne her çıktığımda şükrediyorum. Kendimi ait olduğum yerde hissediyorum"

Pedodonti Uzmanı (Çocuk Dişhekimi) Yard. Doç. Dr. Serhan Didinen radikal bir karar verip yedi yıl icra ettiği mesleğini bırakıp çocukluk aşkı pilotluğa geçiş hikayesini DENTALHABER'e anlattı.

-Kendinizi tanıtır mısınız? Ne zaman diş hekimi olmaya karar verdiniz?

?Ankara'da 1987 yılında doğdum. İlköğretim ve liseyi Bursa’da tamamladım. Pilot olmak hep hayalimdi.  Eskiden pilotluk eğitimi için imkanlar oldukça sınırlıydı. Babamın doktor olması sebebiyle dişhekimi olmaya karar verdim. Ve 2004’te Dicle Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi'ni kazanıp Diyarbakır’a gittim.

Üç yıldır THY pilotu

2009 yılında mezun olduktan kısa bir süre sonra Gazi Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Pedodonti (Çocuk Dişhekimliği) Anabilim Dalı'nda doktora eğitimime başladım. 2014'de doktoramı bitirdikten sonra İstanbul’da özel kliniklerde bir süre çalıştım. Sonra da Medipol Üniversitesi'nde bir buçuk sene yardımcı doçent olarak çalıştım. 2016 yılında da Türk Hava Yolları (THY) Uçuş Akademisi’ne başvurup kazandım. Ayjet Uçuş Okulu’nu birincilikle bitirdim. Şu anda Türk Hava Yolları’nda 3 yıldır pilot olarak görev yapmaktayım. 

-Doktora sürecinden bahseder misiniz?

?Gazi Pedodonti’yi hep bir şans olarak görmüşümdür. Aslında doktoraya girmem de şans eseri oldu. Asil kazananlardan biri vazgeçince onun yerine girdim. Maalesef bu süreç çok sıkıntılı geçti. Benim zamanımda DUS yoktu ve doktora yapmaya mecburduk ve maaş da alamıyorduk. Hafta sonları ve akşamları sürekli bir yerlerde çalışmak zorundaydım. Bir dönem haftada yedi gün çalıştığım oldu. Bunun haftasonu ayağı İstanbul’da oluyordu. Orada da iki günde bazen 90-100 hasta bakmam gerekiyordu. Sanırım hayatımın en yıpratıcı dönemiydi. 

-Pedodonti’yi neden seçtiniz, sizce zor bir branş mıdır?

?Açıkçası staj aşamasında hocam Prof. Dr. İzzet Yavuz’un yönlendirmesi sonucu oldu diyebilirim. Çok saygı duyduğum hocamın motive edişi, stajdaki iyi durumum sonucu pedodontist olmaya karar verdim. Bence diş hekimliğinin en zor branşı pedodonti. Özellikle de ilk zamanları... Davranış yönlendirmesine adapte olmak zaman alıyor. Süt dişleri daha kolay komplikasyon gösteriyor. Bu da insanın motivasyonunu bozuyor. Alışılsa da meslek hayatı da yıpratıcı ve zordu. Bu branşı seçmeyi düşünen meslektaşlar önce mutlaka bir pedodonti uzmanıyla görüşmeli.

PİLOT OLMAK ÇOCUKLUK AŞKIMDI

-Pilot olma arzusu ilk aklınıza ne zaman düştü? 

?Uçağa ilk kez 1996 yılında KKTC’ye ailecek yaptığımız bir gezi esnasında bindim. O sırada pilot olan eniştem uçak havalanmadan önce beni Boeing 737-400’ün kokpitine soktu. Kaptan koltuğuna oturup dışarıya baktığımda manzara inanılmaz etkileyiciydi. Kokpite hayran kaldım. O fotoğraf da o gün çekildi. Uzun bir süre o anı unutamadım. Bundan 2-3 sene sonra babam eve “Flight Simulator 98” oyununu getirince içimdeki tutku yeniden alevlendi. Babamın da havacılığa ilgisi vardı. O da benim ilgimi arttırdı. O zamanın kısıtlı internet imkanlarıyla bu hobiyi geliştirmek için araştırmaya başladım. Sonrasında bu platformda online uçuşlar yapmaya başladım. Bu platformda adeta bir pilota yakın bilgilere sahip ama pilotlukla alakası olmayan  kişilerle tanıştım. Meğer insanlar bu konuda ne kadar bilgililermiş. 
Hayatım  çocukluğumdan izler taşıyor
-Uçma sevdası çocukluk hayalinizdi. Çocukluk hayallerinize bağlılığınız sizi pedodontiye iten bir sebep olabilir mi? 

? Aslında hayatımda şu an ne varsa çocukluğumda yaşadıklarımdan bir iz taşıyor.  Çocukları dinlemekten büyük keyif alıyorum. Bana ilham veriyorlar. Onları genelde yapmak istedikleri şeyler veya ileride olmak istedikleri meslekler konusunda hep yüreklendirmeye çalışırım. Tedavi yaptırmıyor diye getirilen çocuk hastaları olabildiğince kendileriyle anlaşarak tedavi yapmaya gayret ederdim. Büyük oranda da başarılı olduğumu düşünüyorum. 

Pilotluk eğitimini birincilikle bitirdi
-Pilotluk eğitimini nasıl aldınız? 

?Seneler içinde pilotluğu meslek olarak yapıp yapamayacağımı araştırdım. Gözdeki ufak problemler sebebiyle askeri pilot olamayacağımı da öğrendim. Çok üzüldüm.  Diş hekimliği mesleğini bırakıp THY Uçuş Akademisi’ne başvurdum. Sıradışı sınavlara girdik ve hepsini geçip pilot yetiştirme programına kabul edildim. Ayjet uçuş okuluna atanıp eğitimimizi orada aldık. Senelerdir gerek simülatör çalışmalarım, gerek teorik çalışmalarım gördüğüm eğitimi daha kolay hale getirdi. Ve okulu birincilikle bitirdim. 
Sanatımı unutmak istemiyorum
-Dişhekimliğini özlüyor musunuz?

?Zor şartlar altında seneler boyu kendimden fedakarlık yaparak hizmet verdim. Hep bir acelem vardı. Sürekli bakmam gereken bir hastam vardı. Bu kadar yorucu bir tempoyu özlediğimi çok söyleyemeyeceğim. Ancak zaman zaman mesleğe dönecek kadar olmasa da çocuklarla kurduğum iletişimi özlüyorum. Fakat sanatımı unutmak da istemiyorum elbette. O yüzden maddi bir gelir elde etmeden boş zamanlarımda bilgilerimi güncel tutmak istiyorum. 
Pilotlar dişhekimlerine göre insanlarla daha az yüz yüze geliyor
-Pilotluk da diş hekimliği gibi zor bir meslek mi?

?Bana göre iki meslek de zor. Dişhekimliğinde insanları ikna etmek ve bilgilendirmek çok yorucu. Aynı zamanda dar bir alanda işlemler yapılıyor. Çocuklarda çok daha küçük ağızlarda çalışılıyor. Bütün bunlar bedensel problemler oluşturuyor. Pilotlukta ise insanlarla daha az yüz yüze geliyorsunuz. Ama onun da özellikle saatsiz uçuş takvimi çok etkili. Nöbet tutma var, gece yarısı aniden uçuşa çağrılabildiğiniz mesailer var. Haliyle pilotluk çok riskli bir meslek. Canınızı koyuyorsunuz ortaya. Bu yüzden de dikkatinizi hep üst seviyede tutmalısınız.

İki meslekte de dikkat ve konsantrasyon önemli
-İki mesleğin de birbirine benzeyen yanları var mı?

? Beklenenden çok daha fazla... Dişhekimliği özellikle de genel anestezide, operasyon alanında çalışan personelin birbiriyle iletişimi çok önemli. Pilotlukta da öyle. İki pilot birbirine uçakla ilgili her değişikliği ifade eder ve karşıdakinin de anladığından emin olmalıdır. İki meslekte de yüksek dikkat ve konsantrasyon lazım.

-Türk Hava Yolları ile nerelere uçuyorsunuz? 

? THY’de Airbus A320 filosunda görev yapıyorum. Benim uçtuğum tipteki uçaklardaki menzil maksimum 5-6 saatlik mesafeler olduğundan genelde Avrupa, Kuzey Afrika, Orta Doğu, Orta Asya ve Rusya bölgesine uçuyorum. Birçok yerde yatı görevi yaptım. Fransa, Almanya, Kırgızistan, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri gibi birçok ülkeyi görme imkanı yakaladım. THY’nin dünyanın en çok ülkesine uçan havayolu olması benim için çok büyük avantaj. 

-Uçakta hiç dişi ağrıyan yolcuya müdahale ettiniz mi?

?Pilotluk yaparken böyle bir olay başıma gelmedi. Fakat dişhekimliği son sınıfta okurken uçaktaki bir hastaya acil müdahale yapmıştım. Yolculardan ziyade uçuş ekiplerimiz dişhekimi olduğumu öğrenince başta büyük şaşkınlık gösterip sonrasında da bana dişle ilgili sorular yöneltiyor. Ben de memnuniyetle görüşlerimi paylaşıyorum. Kendilerini tanıdığım diş hekimlerine yönlendirmek suretiyle yardımcı olmaya çalışıyorum.