Haber 7.10.2022 00:00:00 / Okunma Sayısı: 527

Uzman değil yetkin diş hekimi istiyoruz

Bursa Dişhekimleri Odası Başkanı Emel Eroğlu DENTALHABER'in sorularını cevaplandırdı

ÖZEL RÖPORTAJ 2. BÖLÜM

SAHTE DİŞHEKİMLERİ KILIK DEĞİŞTİRDİ

-Hocam Bursa’da sahte dişhekimleri var mı?

-Olmaz olur mu? Ne yazık ki geçmiş yıllarda tek sorunumuz o gibiydi. Ve ciddi de mücadele verirdik. Bu anlamda yasal düzenlemelerin hayata geçirilmesini de sağladık. Artık bir yıldan üç yıla kadar ertelemeyen hapis cezaları veriliyor. Bunların caydırıcılığı oldu ama ne yazık ki sadece periferde değil şehir merkezinde de hala varlar. Sahte diş hekimleri kılık değiştirdi. Artık polikliniklerin gizli ortağı, sermayedarı oluyorlar ve onun içerisinde bir şekilde çalışıyorlar. Ama sıkı takipçisiyiz İl Sağlık Müdürlüğü ile birlikte.

-Süren dava var mı?

-Var; hapis cezası alan da var. Geçen hafta birisini tutanakla hasta şikayetiyle kayıt altına aldık. Cumhuriyet savcılığına suç duyurusunda bulunduk.

AVRUPA'DA BİR ÖĞRENCİYE 1.6 ÖĞRETİM ÜYESİ DÜŞERKEN BİZDE 46 ÖĞRENCİYE BİR ÖĞRETİM ÜYESİ DÜŞÜYOR

-Ülkemizdeki diş hekimliği eğitimini nasıl buluyorsunuz?

-Pandemide birçok fakülte açıldı. Oralarda da eğitim verilemedi. Bazı fakülteler gerekli önlemleri alarak eğitim verip, öğrencilerine hasta baktırıp stajlarını yaptırdı.

Bursa Dişhekimleri Odası olarak Nisan ayının ortasından itibaren zoom  üzerinden çok sayıda eğitim verdik. Oda olarak her ayın üçüncü perşembesi aylık yüz yüze seminerlerimiz olur. Bir hocamızı konuk ederiz. Mezuniyet sonrası en çok eğitim veren odalardan biri de Bursa Dişhekimleri Odası’dır. Pandemi döneminde bu seminerleri haftada bir yaptık.

Yine odaya üye kaydı yaptıran arkadaşlarımızı yönetim kurulu toplantılarımıza davet ederiz. Onlarla yüz yüze görüşürüz. Bu görüşmeler sırasında fark ettik ki üye olan arkadaşlarımızın büyük bir bölümünün bazı stajlarını yapmadan mezun olmuş. Bunu da göz önünde bulundurarak kurslar düzenlemeye başladık. Bu kurslara sadece 2020-2021 dönemi mezunlarını kabul ediyoruz. Sonuçta ağız ve diş sağlığı klinik çalışma yapmadan hizmet sunulacak bir alan değil. Ve devam da edeceğiz bu kurslara…

 

 

 

 

 

 

 

 

-Bursa’da da bir diş hekimliği fakültesi var.

-Bursa’da diş hekimliği fakültesinin açılmasına biz yıllarca karşı çıktık.  Fakülte sayısı zaten yeterliydi. Zaten uzun yıllar açılmadı da… Sağlık Bakanlığı da fakülte sayısının fazla olduğunu zaten söylüyor. Sağlık Bakanlığı 2018 çalışma raporunda  sağlık istatistiklerinde 6 bin diş hekimi fazlası olduğu belirtiliyor.  

Bursa’daki fakülteye tam da pandemi zamanın da öğrenci yerleştiriliyor. Çocuklar 1 ve 2. sınıflarda eğitim alamadı. Okulun fiziki koşulları da uygun değil. Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nin bir katının yarısı onların. Temel bilimler derslerini Tıp Fakültesi’nden gelen hocalarla iki küçük derslikte alıyorlar. Bazı dersleri de Diş Hastanesi'nin içindeki prekliniklerde görüyorlar. Anlayacağınız çocuklar bir orada bir burada... Bağışla sağlanmış, fakülte inşaatının da başlamış diye duyduk. Dekan bey diş hekimi değil çocuk cerrahı… İki tane serbest çalışan diş hekimi profesör arkadaşımız var ortodontist ve çene cerrahı... Onların dışında birkaç öğretim üyesi daha var. Fiziki koşullar uygun olmadığı için doktora öğrencisi de alamıyorlar.

Bizim odanın öğrenci kolumuz var. Çocuklar çanta taşımaktan helak olduklarını anlatıyor. Diş hekimliği eğitiminde malzemeler o kadar çok ki… “Sabah 6'da kalkıyoruz sekiz buçukta şehrin bir ucundan öbür ucuna gidiyoruz.” Diyor  çocuklar. Öyle bir eğitim olabilir mi? Öğretim üyesi yok fizik altyapısı yok derslik yok derme çatma bir şey. Avrupa'da bir öğrenciye 1.6 öğretim üyesi düşüyor neredeyse…Bizde 46 öğrenciye 1 öğretim üyesi düşüyor.

Ben Çapa'da öğrencilik yaptım. Bizim cerrahide sadece 30'a yakın profesör vardı. Sadece bir bilim dalında burada bazı bilim dallarında doktorasını yapmış sadece öğretim üyesi var. Akıl alır gibi değil. Üniversite eğitimini lise düzeyine indirdiler.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

ÜLKEMİZDE 4 MİLYON TOTAL DİŞSİZ İNSAN VAR

-Bursa'da kaç tane ağız ve diş sağlığı merkezi var.

-Yıldırım, Beşevler ve Duaçınarı. Şimdi Korupark’ın arkasında bir tane daha açılıyor.  Bursa Şehir Hastanesi’nde de sadece personele hizmet veren bir birim var.

Ben başta da belirttiğim gibi sağlık hizmetlerinin kamusal tabanlı olmasından yanayım. Ama orada ne hizmet verildiği de önemli. Kamusal hizmet veriyorsan koruyucu tedavi yapacaksın.

Avrupa'da bireysel sorumluluk ilkesi ile hareket ediliyor. Kamusal hizmet olarak 18 yaşına kadar herkese tüm koruyucu hizmeti verilir. Yani 6 ayda bir tarama yapılır, florlama yapılır ve her şeye rağmen çürükse dolgu yapılır. Bunlar ücretsiz verilir. Ama ondan sonra tamam. ‘Benden bu kadar, ben sizin için gerekli tüm hizmeti verdim. Bütün çabayı gösterdim. Bundan sonra olacak her şeyden sen sorumlusun’ denir.

Ağız ve diş sağlığı hizmeti orada bunun için çok pahalıdır. Sosyal güvence kapsamında çoğu değildir. Bizde dolguları, çekilmiş dişleri, eksik dişleri gösteren bir index vardır. Onlarda bu oranlar o kadar düşüktür ki. Biz de bu oranlar yüksektir. Ülkemizde 4 milyon total dişsiz vardır. Toplumun yüzde 99'unun diş eti sorunu var. Çünkü diş macunu tüketimi ve fırça kullanımı çok düşük düzeyde. Macun tüketimi 40 gramdan 70 grama çıkmıştı. Ekonomik krizden sonra bu daha da düşeceğe benziyor. Diş macunu olmuş 40 lira 50 lira. Asgari ücretle geçinen insanların buna para vereceğini düşünmek zor. Bir hasta geliyor ağzında bütün dişleri çürük, diş taşı var…

UZMANLIK KAVRAMINA SICAK BAKMIYORUZ

-Uzmanlık alanınız nedir hocam?

-Yok. Ben diş hekimiyim. Zaten uzmanlık alanı kavramına çok sıcak bakmıyoruz. Türkiye'nin mevcut ağız diş sağlığı sorunlarına baktığınız zaman yetkin Dişhekimine ihtiyaç olduğunu görüyoruz. Uzman dişhekimliğine ihtiyaç yok denecek kadar az.  

- Fakat dünya uzmanlaşmaya gitmiyor mu?

-Hiç de öyle değil yanlış biliyorsunuz. Avrupa'da iki uzmanlık alanı vardır. Biri ordodonti diğeri ağız diş ve çene cerrahisi.

Ülkemizde dişhekimleri için 2008'de 8 dalda uzmanlık alanı getirdiler. Sekiz dalda uzmanlık demek hizmetlerin bölünmesi demektir. İkincisi hizmetlerin pahalılaşması demektir.

 Aslında ağız diş sağlığı hizmetleri çok kolay çözülecek meselelerdir. Yetkin bir dişhekimi ile sorunların büyük bir bölümünü çözersiniz.

Hizmetler bölününce her bilim dalı savunmacı eğitim verir oldu. Yani öğrenciye çok az, sınırlı bir bilgi aktarımında bulunmak uzmanlık alanına ilişkin olarak. Benim aldığım eğitim ile yani 30 yıl önce mezun olanların aldığı eğitim ile şimdi mezun olanların eğitimi arasında önemli bir fark var.

 

 

 

 

 

 

 

 

UZMAN DEĞİL YETKİN DİŞ HEKİMİ İSTİYORUZ

Bir sorun oluyor, o uzman görsün, öbür uzman görsün bir de. Bu bütüncül bakışı bozuyor. Tıpta olan şey şu anda dişhekimliğinde gerçekleşiyor. Sağlık hizmeti neden sonuç ilişkisi açısından bütün alanlarla ilişkili. O bağı koparınca çözüm bulmak da zorlaşıyor. Genel sağlık gene bir yere kadar ama dişhekimliğinde biz  yetkin diş hekimi istiyoruz.

Avrupa'da uzmanlık o kadar çok fazla değildir. Ve uzmana öyle kolay ulaşamazsınız biliyor musunuz? Ancak sevk zinciri ile ulaşırsınız.

DANİMARKA İHTİYAÇ AZALINCA DİŞ HEKİMLİĞİ FAKÜLTELERİNİ KAPATTI

Bakın Danimarka'da dişhekimliğine ihtiyaç o kadar azaldı ki dişhekimliği fakülteleri kapatılıyor. Koruyucu hekimlik çözmüş sorunları. Dişi çürüyen yok. Hele protetik tedaviler oldukça az. Oralarda diş kaybedilmez ki yerine protez yapılsın.

KORUYUCU HEKİMLİK İLE ÇOCUKLARIN AĞIZLARINI PIRIL PIRIL YAPABİLİRİZ

Biz etkin koruyucu dişhekimliği uygulamaları ile tedavi hizmetlerine ayırdığımız bütçenin 10'da biriyle çocukların ağızlarını da pırıl pırıl yapabiliriz.

Şimdi insanlar diyor ki niye implant devlet tarafından karşılanmıyor. İmplanta gelene kadar o kadar yapılacak o kadar basit şeyler var ki… Avrupa’da 0-12 yaş arası için aile dişhekimi vardır. Çocuklar 6 ayda bir dişlerini kontrole çağrılıyor. Koruyucu flor uygulaması koruyucu vernik uygulaması gibi çürümeye engel olacak çalışmalar yapıyorlar. Avrupa parayı bunun için harcıyor. Biz ise hastanelerimizde dünyanın parasını aktararak protez ihalesi açıyoruz.

-Bursa Dişhekimleri Odası’nın bulunduğu Bursa Akademik Odalar Birliği Yerleşkesi enteresan bir proje olmuş. Ne zamandır burada faaliyet gösteriyorsunuz?

-Bursa Akademik Odalar Yerleşkesi Türkiye'de ilk örnek projedir. Başka illerde benzer çalışmalar yürütülüyor. Ama burası bütün meslek örgütlerinin bir arada olduğu yerleşkedir.

Bursa Akademik Odalar Birliği’nin kuruluş amacı, Ulu Önder Atatürk’ ün kurduğu bağımsız, laik ve demokratik Türkiye Cumhuriyeti’ ne sahip çıkmak ve onu hukukun üstünlüğü ilkesi ile çağdaş bilimsel değerler ışığında ileri götürmek, edindiği birikimler ile çalışan meslek sahibi kesimleri temsil eden meslek odalarının paylaştığı ortak değerleri geliştirmek, dayanışma ve güç birliği ile daha kapsamlı çalışmalar yaparak ilimize faydalı hizmetler üretmek, şehrimizi bir dostluk ve kardeşlik anlayışı ile kaynaşmış bir kent kültürüne ulaştırmak, sağlıklı insan, sağlıklı toplum, sağlıklı kent ve sağlıklı çevre hedefi ile bütünleştirmek, toplumun sosyal ve kültürel yaşamına katkıda bulunmaktır. Uzun yıllardır da kuruluş amacına uygun çalışmalar yürütmekten gurur duyuyoruz.

Yerleşke düşüncesi 2003 yılında bir kooperatifle hayat geçmeye başladı. Kooperatifi'nin kurulma çalışmaları epeyce uzun sürdü. Bursa merkez ilçe Nilüfer sınırları içinde yeni planı yapılan bu bölgede, Nilüfer Belediyesi’nin  yüzde 65, Bursa Büyükşehir Belediyesi’ nin yüzde 35 paya sahip olduğu arsa belirlendi. Belediyelerin başkanları ile yapılan görüşmeler sonucunda anlaşma sağlandı ve inşaata başlandı.

Ve 2011'de biz buraya taşındık. Tabii şehrin burası zaman içinde büyük bir yapılaşmaya maruz kalınca bir bu bölgede adeta kaybolduk.

Burada ayda bir toplantı yapar kente dair tüm konulara müdahil olmaya çalışırız. Her oda herkes kendi alanı ile ilgili çalışma yürütür. Bizler aynı zamanda çevreciyiz şehrin tarihine doğasına sahip çıkmayı görev biliriz.

SON

 

 

0 Yorum Yapılmış

Habere Yorum Yap

E-BÜLTEN KAYIT

Diş Sektöründeki gelişmelerden mail yoluyla haberdar olmak için e-Postanızı kaydedebilirsiniz..

Mailinizi girdikten sonra kaydol tuşuna basınız