Haber 14.04.2024 00:00:00 / Okunma Sayısı: 510

Kliniklere Sanatın Rengi Dokunmalı

Tuğba Yazıcı, hastane, klinik ve muayenehaneleri sanatçı gözüyle değerlendirdi.

DENTALHABER (İSTANBUL)

İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Dişhekimliği Fakültesi geçtiğimiz günlerde sanatçı bağışları ile adeta bir sanat galerisine dönüvermişti. Esenlik isimli bir proje (Wellness Project) kapsamında bağışlanan bu eserlere öncülük eden isim ABD'de Florida'da yaşayan sanatçı ve tasarımcı Tuğba Yazıcı idi. Pandemi döneminde ArtTmodernMiami isminde "sanal galeri" kuran Yazıcı, klinik ve muayenehane gibi sıkıntılı ve stresli mekanlara sanatsal dokunuşların, bekleyen hastaların yıpranmış sinirlerine iyi geleceğine dikkat çekti.

RESMİ MODA İLE BİRLEŞTİRİYOR


-ArtTmodernMiami nasıl doğdu?


-Ben sanatçı olarak New York, Miami, Floransa, İsviçre, Chicago, Boston, İstanbul, Paris Louvre Müzesi de dahil olmak üzere bir sanatçının hayalini kurabileceği pek çok ülkede sergilere katılma fırsatı buldum.  Evrensel algıya ulaşabilmek için sanatımı moda ile birleştirerek, kendi resimlerimi moda ile dizayn ederek kendi adımı taşıyan marka kurdum. Tabii bunu yapabilmek için önce İstanbul Moda Akademisi’nden eğitim aldığımı söylemem gerekiyor. İmza attığım çalışmalarla çeşitli ödüller aldım. Amerika’nın çok saygın üniversitelerinde sanat konuşmalarına katıldım. Ayrıca Berlin merkezli DieGazete‘de sanat yazıları yazıyorum. Ayrıca Roma merkezli Vita Gazette’de de konuk yazar olarak moda üzerine yazmaya başladım. 


PANDEMİ EN ÇOK SANATÇILARI VURDU


-Pandemi sizi nasıl etkiledi?


-Bazen kontrol edemediğiniz etkenler hedeflerimize giden yolları değiştirebiliyor. Covid-19 bunun en güzel örneği… Dünya düzeni ve önceliklerimiz yer değiştirdi. Bundan en çok etkilenenler de sanat ve sanatçılar oldu. İnsanların psikolojileri bozuldu ve mutsuzluk covid virüsü gibi dünyayı sardı. 

 


PANDEMİ DÖNEMİNDE SANAL GALERİ KURDU


-Sanal bir galeri kurma fikri böylesi bir zaman da mı doğdu?


-Evet salgın zamanına denk geldi. Zaten bir sanat galerisi kurma teşebbüsüm vardı. Pandemi ile birlikte hayata geçirdim. Ertelenen sanat fuarları sebebiyle ben de sosyal sorumluluk projeleri geliştirmeye başladım. Galerim ArtTmodernMiami daha bir yılını doldurmadan Bodrum Sianji Otel’de sanatçılarımızla bir karma sergi açtık. 


YENİ SANATÇI KEŞFEDİLMEYİ BEKLEYEN HAZİNEDİR


-ArtTmodernMiami neyi hedefliyor?


-Ülkemizdeki ve Amerika'daki yetenekli sanatçıları keşfetmeyi amaçlıyor. Çünkü her yeni sanatçı keşfedilmeyi bekleyen bir hazinedir. Onları keşfedip uluslararası sanat camiası içinde yer almalarına destek veriyoruz.


HASTANELER SIKINTILI MEKANLARDIR


-İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Dişhekimliği Fakültesi ile birlikte Esenlik Projesi (Wellnes Project) yaptınız. Esenlik Projesi'nin amacı nedir? Eserlerin sergilenmesi için bir sağlık kuruluşunun seçilmesi bilinçli bir tercih mi?


-“Art is the best medicine” diye bir replik vardır. Yani “Sanat en iyi ilaçtır” denir. Ve bir sanatçı olarak bizzat deneyimliyorum ki sanat gerçekten de iyi ilaç ve terapidir. Biliyorsunuz hastaneler sıkıntılı mekanlar. Farklı kültürlerden gelmiş, birçok problemi, maddi-manevi sıkıntıları olan insanların bulunduğu alanlardır. Oralarda genelde hakim olan renk ise mavi, yeşil, gri ve turkuaz tonlardır. Steril ama monoton...Hastane koridorlarını gözünüzde canlandırın lütfen! Doktorlar ise dünyanın neresinde olursanız olun yorgundur. Ve özellikle pandemi sonrası ekstra yıpranmış durumdalar. Medyadaki şiddet haberleri de çabası…Bu kadar yıpranmış sinirlere sanat, terapi gibi gelecektir. Biliyorsunuz sanatın tıpta kullanımı Osmanlı’da başlamış. Akıl hastalarının veya buhran geçirenlerin musiki dinletilerek tedavi edildiği biliniyor. 


BEKLEYEN HASTA DA STRES YÜKLÜDÜR


-Hastaneler gibi stresli bu alanlarda bir sanatçı olarak gözlemlerinizi dinlemek isterim.
-Sağlık kontrollerimi düzenli yaptırırım. Ve işlemler sırasında randevulu hasta olmama rağmen beklediğim de oluyor. Bekleyen insan ne yapar? Sıra gelene kadar duvarlara bakar, oralarda birşey varsa onunla meşgul olur. Ya da bir dergi veya gazete karıştırır. Hiçbir şey yoksa içerideki sesleri dinler. İşte o zaman dilimi ne kadar uzarsa hasta probleminin büyüklüğüne göre sinirlenmeye başlar.


KLİNİKLERDE YIPRANMIŞ SİNİRLERE SANAT TERAPİDİR


-Sanata da tam bu anda mı ihtiyaç var?


-Evet işte biz tam bu sırada devreye girmek istiyoruz. Duvarlara, birbirinden değerli sanatçıların, hastaneler için özel yapılmış eserlerini giydirerek…Son yıllarda toplumda bir mutsuzluk hali söz konusu. Umutsuzluk virüs gibi dünyayı sardı. İnsanlar hayal kurmayı unuttu. Onun için hastanelere, sağlık kuruluşlarına, muayenehanelere sanatın rengi ile ufak da olsa dokunmalıyız. En azından doktor ve sağlık personelimizi renk ve sanatla motive etmeliyiz.


-Ülkemizdeki muayenehaneleri nasıl buluyorsunuz?


-Son derece steril buluyorum. Ulu Önder Atatürk “Beni Türk hekimlerine emanet edin” diyor. Ben de kendisine katılıyorum. Ama önerebileceğim şeyler elbette var. Her insanın bir karakteri vardır ve bu karakter stiline yansımalıdır.  Muayenehane veya hastane duvarlarında bir sanat eseri veya iyi bir fotoğraf yer almalı. Kişiliğine veya mesleğine saygı duyduğum birinin duvarlarının boş olması veya son derece acemi yapılmış bir çalışmanın yer alması beni hayal kırıklığına uğratır. 

 


-Esenlik Projesi'ni Cerrahpaşa Dişhekimliği Fakültesi'nde uygulama fikri nasıl ortaya çıktı?


-Dostum Prof. Dr. Hülya Koçak Berberoğlu Cerrahpaşa'ya dekan yardımcısı olmuştu. Onu aradığımda hastanenin yeni olduğunu ve bir çok ihtiyacı olduğunu ögrendim. Oraya böylesine bir sanatsal dokunuş yapmaya böyle karar verdik. Sağolsunlar çok sevgili sanatçı dostlarım da projeye destek vererek eserlerini oraya hibe ettiler.

-Sanat, sağlık kuruluşlarında elbette bir terapi aracı olarak kullanılabilir. Ama Anadolu'da maddi sıkıntılarla boğuşan birçok hastanenin bunu düşünecek hali yok gibi...


-Anadolu’daki hastanelere tabii ki yetişemeyiz. Takdir edersiniz ki sanatçı da o tuvali ve boyaları belli bir ücretle alıyor ve bu şekilde geçiniyor. Onlardan her seferinde hibe istemek mantıklı olmaz. Ben her zaman “kazan-kazan” felsefesine inanmışımdır. Düşük bir bütçelerle bile harika projeler çıkabilir. Sanatçıların hem manevi tatmin sağlaması hem de kazanç elde etmesi gerekir ki projenin devamı gelebilsin. Aksi çok ütoptik olur.

-New York serginiz ne zaman olacak?


-New York'ta 7-10 Nisan tarihleri arasında Art Expo'ya katılıyorum. Sergimin  konusu “The story of Paul and Peter" olacak. İnsanların dünyada olan son olaylar karşısındaki mimiklerini  çalıştım. Hepimizin mutlaka kullandığı jestler… Söylenilen cümlelere karşın gerçeklerin bambaşka olabileceğine dem vurmak istedim. Paul ve Peter kim derseniz? Herkes derim. Sevdiğim bir cümleden ilham alarak yola çıktım. Her sergi veya fuarda farklı konseptler belirliyorum. Böylece duygularım güncelleniyor ve içimde de negatif hiçbir duygu kalmıyor. Mesela en son Aralık 2021'de Miami Art Week’de idim. O zaman ki çalışmalarımda “Tugba’s Women” idi. Birbirinden farklı kadınların pandemi dönemindeki yaşadıklarını stilize ederek çalıştım. Aslında sanatla önce kendimi iyileştiriyorum. Ve sonrasında bu gücü bütünle paylaşmak istiyorum. Ve sözlerimi Pablo Neruda’nın şiiri ile noktalıyorum:


Yavaş yavaş ölürler
Seyahat etmeyenler.
Yavaş yavaş ölürler
Okumayanlar, müzik dinlemeyenler, 

Yavaş yavaş ölürler
Alışkanlıklarına esir olanlar,
Her gün aynı yolları yürüyenler,
Ufuklarını genişletmeyen ve değiştirmeyenler,
Elbiselerinin rengini değiştirme riskine bile
girmeyenler,
Bir yabancı ile konuşmayanlar.

Yavaş yavaş ölürler
Aşkta veya işte bedbaht olup yön değiştirmeyenler,
Rüyalarını gerçekleştirmek için risk almayanlar,
Hayatlarında bir kez dahi mantıklı tavsiyelerin dışına
çıkmamış olanlar…

CERRAHPAŞA DİŞHEKİMLİĞİ FAKÜLTESİ ESENLİK PROJESİ'NE KATILAN SANATÇILAR:


Amine Amelia Yıldız, Nazan Pamuk, Şeyda Andaç, Esra Çubuk, Naile Bozkurt, Elvan Kopuz, Handan Ercengiz, Çağdaş İlim, Dilek Başoda


TUĞBA YAZICI KİMDİR?


İstanbul’da doğdu. Sanat çalışmalarına İstanbul ‘da başladı. İlk uluslararası sergisini 2007'de Chicago’da açtı. 2016’da Amerika’ya yerleşti. New York, Miami, Floransa, Chicago, Boston, İstanbul, Paris Louvre Müzesi de dahil olmak üzere pek çok ülkede sergilere katıldı. İstanbul Moda Akademisi’nden eğitim alıp sanatını moda ile birleştirerek kendi adını taşıyan marka kurdu. Berlin merkezli DieGazete ve İtalya'da yayınlanan Vita Gazette’de yazılar kaleme alan Yazıcı, pandemi döneminde ArtTmodernMiami isminde "sanal galerisi" kurdu.


 

0 Yorum Yapılmış

Habere Yorum Yap

E-BÜLTEN KAYIT

Diş Sektöründeki gelişmelerden mail yoluyla haberdar olmak için e-Postanızı kaydedebilirsiniz..

Mailinizi girdikten sonra kaydol tuşuna basınız