Haber 8.08.2024 00:00:00 / Okunma Sayısı: 449

“Koruyucu hekimlik yıllardır dillendirdiğimiz bir konuydu"

TTB, Bakan Memişoğlu'nun açıklamalarını olumlu buldu.

ÖZEL RÖPORTAJ

İstanbul (Dentalhaber) Sağlık Bakanı Prof. Dr. Kemal Memişoğlu, göreve geldikten sonraki ilk açıklamalarında "koruyucu hekimliğin" ve "birinci basamak sağlık hizmetlerinin" önemine vurgu yaptı. Türk Tabipler Birliği, Bakan Prof. Dr. Memişoğlu'nun bu ilk açıklamalarına olumlu buldu. TTB Merkez Konseyi Başkanı Prof. Dr. Alpay Azap, koruyucu hekimliğin ve birinci basamak sağlık hizmetlerinin güçlendirilmesi konusunun kendilerinin uzun yıllardır savundukları bir konu olduğuna dikkat çekti. Başkan Prof. Dr. Azap, Bakan Prof. Dr. Memişoğlu'na yeni görevini dolayısıyla bir nezaket ziyaretinde bulunacaklarını da  sözlerine ekledi. Başkan Prof. Dr. Azap, gerek Bakan Prof. Dr. Memişoğlu'nun açıklamaları hakkındaki düşüncelerini gerekse sağlık çalışanlarının genel sorunlarını DENTAL HABER'e değerlendirdi.

-Yeni Sağlık Bakanından randevu istediniz sanırım.

-Nezaket ziyareti için evet. Sayın Bakanı hem tebrik etmek, çalışmalarında başarılar dilemek istiyoruz hem de doğal olarak Türkiye sağlık ortamında özellikle hekimlerin yaşamakta olduğu sorunlarla ilgili çözüm önerilerimiz iletmek istiyoruz. Türk Tabipler Birliği olarak iki önemli hedefimiz var. Birincisi hekim arkadaşlarımızın yaşamış oldukları problemlerin çözülmesi, onların gelecek güvencesi olan bir ortamda yaşayabilmeleri, çalışabilmeleri, ikincisi de halkımızın sağlık düzeyinin yükselmesi. Sağlıklı bir toplum istiyoruz. Bu yönde yapılacak bütün olumlu işlere Türk Tabipler Birliği olarak sonuna kadar destek verebileceğimizi Sayın Bakana ileteceğiz.

KORUYUCU HEKİMLİĞİN GÜÇLENDİRİLMESİNİ YILLARDIR DİLE GETİRİYORUZ

-Sağlık Bakanının göreve geldikten sonraki ilk açıklamalarını nasıl buluyorsunuz?

-Sayın Bakanın ilk açıklamalarında özellikle koruyucu hekimlik uygulamalarının artacağını  arttıracağını, koruyucu hekimliği güçlendireceğini, birinci basamak sağlık hizmetlerini güçlendireceğini söyledi. Bunlar bizim TTB olarak uzun yıllardır zaten dile getirdiğimiz, olması gerektiğini düşündüğümüz şeyler. Tabii nasıl yapılması gerektiği, nasıl yapılacağı önemli. Bu konuda da biz eğer hakikaten koruyucu hekimlik uygulamaları ve birinci basamak sağlık hizmetlerini güçlendirecek şeyler konusunda biz de destek olabileceğimizi düşünüyoruz. TTB sadece sağlık alanında yaşanan sorunlara işaret eden, onları dile getiren bir örgüt değildir. Her zaman mutlaka çözüm önerilerini de dile getirir. Bilimsel raporlar hazırlar. Bunu kamuoyuyla paylaşır. Dolayısıyla bu sorunların çözümü noktasında birikimimiz oldukça yüksektir. Hem insanlarımızın sağlığına hem hekim arkadaşlarımızın çalışma koşullarına bizim çalışmalarımızın çok katkısı olacağını düşünüyoruz. Bakan ile görüştüğümüzde bunlara ileteceğiz.

SADECE HEKİMLERİN DEĞİL BÜTÜN ÇALIŞANLAR İÇİN VERGİ ADALETİ İSTİYORUZ

-Hocam hekimlerin vergi adaleti eylemleri  devam edecek mi?

-Vergi adaleti eylemi devam edecek. Ama vergi adaleti konusunu sadece aile hekimlerini ilgilendiren bir sorun olarak da görmüyoruz. Vergi sadece hekimleri ilgilendiren bir sorunda da değil. Vergi adaleti bütün çalışanları ilgilendiren bir sorun. Üstelik verginin toplanmasındaki adalet kadar verginin dağıtılmasında yani o gelirin dağıtılmasındaki adalet de önemlidir. Biz bu konuya böyle bütüncül bir bakış açısıyla yaklaşıyoruz. Her ne kadar şimdi aile hekimlerimiz bu eylemi yürütüyor gibi görünse de bütün ekip arkadaşlarımız ve bütün bütün çalışan kesimlerin vergilerinin adaletli bir şekilde toplandığı ve gelirin de adaletli bir şekilde dağıtıldığı bir sistem için öneriler bulunmaya bulunmaya devam edeceğiz.

ALMANYA BİR HEKİM YETİŞTİRMEK İÇİN 200 MİLYON TL HARCIYOR

-Doktor göçü ile ilgili rakamlar artmaya devam ediyor mu?

-2023 yılında TTB'den yurt dışına gitmek üzere iyi hal belgesi alınma sayısı 3 bin. Bu oldukça yüksek bir rakam. Ve bu sadece hekimler ifade eden bir rakam. Hekimler dışında hemşirelerden, fizyoterapistlerinden, diğer fizyoterapistlerden, odyometrislerden ve diğer sağlık çalışanlarından da çok fazla sayıda arkadaşımız yurt dışına gitmek için uğraşıyorlar ve gidiyorlar da. Çünkü Türkiye'de tıp eğitimi hakikaten çok iyi olduğu için hekimler yurt dışında kendilerine bir iş, bir aş bir gelecek bulmakta hiç zorlanmıyor. Fakat burada kaybeden ülkemiz oluyor.

Bakın size ilginç birşey söyleyeyim. Almanya'nın yaptığı bir hesaplama var. Almanya tek bir hekim yetiştirebilmek için yaklaşık 200 milyon TL harcıyor. Dolayısıyla toplumun bu kadar ekonomik ve sosyal olarak büyük yatırım yaptığı bu kadar  değerli insan kaynağını başka ülkeye kaçırması aslında büyük bir kayıp. İnsan kaynağı kaybı, telafisi de en zor kayıp. Yani para kaybettiğiniz de bunu kazanırsınız ama yetişmiş eleman kolay yerine konulmuyor. O yüzden biz sağlık ortamının kan kaybetiğini söylüyoruz. Her geçen gün kan kaybediyor. Bu kan kaybını durdurmak lazım. Giden arkadaşlarımız gelir nedeniyle gitmiyor, daha yüksek gelir için daha yüksek para için gitmiyorlar. Gelecek güvencesi ve iyi koşullarda çalışabilmek için gidiyorlar. Onların bu koşulların burada sağlandığı taktirde gitmeyeceklerini biliyoruz. Yaptığımız küçük anket çalışmalarda bunu gösteriyor.

SAĞLIKTA ŞİDDET TOPLUM NEZDİNDE KANIKSANDI

-Sağlıkta şiddet olayları artarak devam ediyor

-Sağlıkta şiddet bizim en önemli önceliğimiz hiç azalmadı. Maalesef kanıksandı. Kanıksandığı için algıda seçicilik oluyor tabii. İnsanlarımız eskisi kadar farkına varmıyorlar. Daha iki hafta önce Ekrem Karakaya arkadaşımızın bir silahlı saldırıyla öldürülmesinin ikinci yıl dönümüydü. Ama görün bakın ki o gün iki doktor arkadaşımız da saldırıya uğradı. Dolayısıyla bu devam ediyor ama bunu önlemek gerekir. Sonuçta hastalarımız, halkımız ve bizler hekimler aynı taraftayız. Bu sağlık sisteminden muzdarip olan bu sağlık sisteminin kötü sonuçlarından etkilenen gruptayız, aynı taraftayız. Ve bunu biz halkımıza anlatacağız.

Bunu önlemenin yolu da sadece yasal düzenlemeler değil tabii ki onların da yapılması şart ama esas olarak hekimlerin emeğinin değerli olduğunu, hekimlerin ve tabii ki diğer sağlık çalışanlarının, tüm sağlık çalışanlarının, insanlarımızın iyiliği için, sağlığı için ve özveriyle çalıştığını, halkımızın da bilmesi gerekir. Biz de bunu anlatmaya gayret edeceğiz. 

0 Yorum Yapılmış

Habere Yorum Yap

E-BÜLTEN KAYIT

Diş Sektöründeki gelişmelerden mail yoluyla haberdar olmak için e-Postanızı kaydedebilirsiniz..

Mailinizi girdikten sonra kaydol tuşuna basınız