Hangi otoklavı alayım? (2)

Otoklavlar spor öldürmek için değildir, sporları bile öldürmek içindir.

Şimdi bu satırı iki defa okuyun. Aradaki farkı iyice kavrayıp içselleştirin. Yoksa otoklavı anlayamayız. Otoklavda bizim hedefimiz spor öldürmek ile sınırlı değildir. Hedefimiz sporların bile öldürülebileceği sterilizasyon seviyesine ulaşmaktır. Bilmem aradaki farkı vurgulamayı başarabildim mi? Size bir sır vereyim:

Ağızın içinde spor bulunmaz

Kanda spor bulunmaz

Salyada spor bulunmaz

Dışkıda spor bulunmaz

İdrarda spor bulunmaz

Kök kanalında spor bulunmaz

Cerahatta spor bulunmaz

Spor formundaki bakteri hastalık yapamaz. Ancak vejektatif formuna dönüştükten sonra hastalık yapabilir.

Ter veya diğer vücut salgılarında spor bulunmaz.

Biz diş hekimleri kliniğimizde eğer aletleri yere düşürmediysek spor ile muhatap bile olmayız.

Yaygın bir kanaat olarak spor öldürmek, sanki sterilizasyonun asıl hedefi gibi zannedilir. Bu yanlış anlaşılmanın bir mahzuru yoktur, ama doğrusu şudur: "spor öldürmek sterilizasyonun hedefi değil, referansıdır".

Yani bizim otoklavlar spor öldürsün diye üretilmemiştir. Sporları bile öldürecek kadar güçlü bir sterilizasyon yapması için üretilmiştir. Anlaştık mı?

Satıcıların bize otoklav satarken spor oldürmeyi sanki bir hedef gibi göstermelerine izin vermeyinzi. 121 derecede buhara 15 dakika temas eden her spor ölecektir. Bunun otoklavın markası ile çok yakından bir ilişkisi olmaz.

Spor adı verilen yapılar sıkıntıya düşen ve beslenemeyen bakteri veya mantar hücrelerinin kendi dışına bir kabuk örerek içerisine saklanarak kötü günlerin geçmesini beklediği bir oluşumdur. Yani bakteriler (beya mantarlar) keyfi olarak spor oluşturmalzar. Beslenme sıkıntısı veya olumsuz ortam koşullarından korunabilmek hayatta kalabilmek için spor adı verilen kılıflı yapıyı oluştururlar. Bu sporlar organizmanın içine girerse mesela ağıza grierse, bağırsağa girerse, sporlar göze temas edip konjuktivaya girerse derhal spor kılıflarını terk ederler ve normal (vejetatif) şekillerine dönüşür ve hastalık yapmaya başlayabilirler.

Bunu her bakteri yapamaz. Ancak sınırlı sayıda bazı bakteri sülaleleri yapabilir. En bilinen Bacillus ailesi spor yapar ama ağızın içine girmez, ağızda yaşamaz, ağıza loysanız bile bu bateri ağzın içinde durmaz. Derhal ağızı terk eder. Yani bu bakteri spor testlerinde sadece referans olsun diye kullanılır. Aslında bir oral patojen değildir.

Peki sporlar madem zor koşullardan korunmak için soluşuyor, o halde bakteriler organizmanın içine girdiklerini yani bol besin kaynağı bulduklarını nasıl anlıyorlar ? Sporlar ortamın sıcaklığına ve karbondioksit konsantrasyonuna duyarlıdır. Başka bazı kimyasal maddeler de sporlar tarafından algılanabilir. Örnreğin ortamdaki Mg ve Ca iyon konsantrasyonu da etkilidir. Sporlar uygun ortam koşulları oluştıuğunu anlar ve diaminopimelik asit ten oluşan sert kabuğundan kurtulur ve normale dönmerek hastalık yapar. Bunu kış uykusuna yatmak gibi düşünün. Bakteriler baharın geldiğini anlarlar.

Otoklavlar kış uykusunda bulunan ve zor öldürülen bakterileri öldürebilmelidir.