Mesleki becerilerini ilavelerle geliştirmeye çalışan dişhekimlerini, geçtiğimiz günlerde Dentrealacademy tarafından düzenlenen bir sempozyumda bir kere daha gözlemleme fırsatı buldum.
Sabahtan akşama kadar süren etkinlikte dört hocanın üç büyük dev ekrana yansıttıkları sunumlara kulak verdim. Anlatılan konuları, bilimsel dişhekimliğinin kendine özgü lügatı sebebiyle zaman zaman kavramakta zorlansam da elle o tutulamayan o mikrop ve bakterilerin vücudumuzun ana giriş kapısında sıra sıra nöbet bekleyen dişlerimize verdikleri tahribatı ve bunlara karşı geliştirilen tedavi yöntemlerini merakla dinledim. Bir yandan da bir üniversite anfisinde pürdikkat hocalarının anlattıkları vaka örneklerini dinleyip notlar alan öğrencileri andıran etrafımdaki diş hekimlerini gözlemlemeye çalıştım.
Ne tıpta ne de başka mühendislik bilimlerinde mezuniyet sonrası eğitim, dişhekimliğimde olduğu kadar yoğun olduğunu zannetmiyorum. Ağız gibi ufacık bir sahnede göz ve ellerinin teşrik-i mesaileri ile sanatlarını daha iyi icra edebilmek için çaba sarf eden dişhekimlerine yönelik düzenlenen eğitim, kurs, seminer, sempozyum gibi ilanlar gün geçmiyor ki göze çarpmasın…
Tüm bunları izlerken, İstanbul Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi eski Dekan Yardımcısı ve İstanbul Diş Hekimleri Odası eski Başkanı Prof. Dr. Serdar Çintan’ın “Dünyanın son 25-30 yılında yaşanan büyük teknolojik sıçrama tıbba da yansıdı. Tıp içinde de diş hekimliğine en üst düzeyde yansıdı. Çünkü kullandığımız her alet çok gelişti. Geçmişte aklımıza bile gelmeyecek bir takım araç ve gereçleri kullanıyoruz.” şeklindeki sözleri zihnimde canlandı.
Bir ara Dentrealacademy’nin sempozyumunda sunum sırası kendisine gelen İmplantoloji ve Protetik Diş Tedavisi Uzmanı Dr. Recep Uzgur’un yanına yaklaşıp bu eğitim etkinlikleri ile ilgili aklımdan geçenleri soruverdim. Bir yandan sunum için yaka mikrofonu takmaya çabalayan diğer yandan bana cevap yetiştirmeye çalışan Dr. Uzgur’un anlattıkları, Prof. Dr. Çintan’ın yukarıdaki cümleleri ile aynı paralellikteydi:
“Ülkemizde diş hekimlerinin yüzde 70’i konvansiyonel tekniklerle çalışmayı sürdürüyor. Oysa diş hekimliğinde teknoloji o kadar hızlı gelişiyor ki iki üç yıl içinde kendinizi geliştirmezseniz teknolojinin çabucak gerisine düşebiliyorsunuz. Ayrıca iyi bir hekim başarılı bir ölçüyü kazandığı tecrübe ile 2-3 yıl içerisinde alabilir. Yeni bir hekim dijitalleşmeyi başarabilirse 6 ay gibi bir sürede iyi bir ölçü alabiliyor.”
Bu teknolojik gelişimin gelip dayanacağı had neresidir bilinmez ama Dentrealacademy’nin Elite World Grand İstanbul Küçükyalı’da düzenlediği "Diş Hekimliği Güncellemesi Sempozyumu”na katılımdaki üst seviye yelkenleri dolduran bu rüzgarın kolay kolay dinmeyeceğini gösteriyor. Devirlerini tamamlamış teknik ve aletleri artık bir kenara bırakmaya kararlı yaklaşık 150 kadar dişhekimi gün boyunca söz konusu sempozyumda Doç. Dr. Çağrı Burdurlu’nun "Immediate Implant Uygulamaları", Doç. Dr. Elif Delve Başer’in "Patalojik Kök Rezorpsiyonlarının Tanı ve Tedavileri", Dr. Recep Uzgur’un "Dijital İş Akışında Anterior Restorasyonlar" ve "Prof. Dr. Zeynep Özkurt Kayahan"Porselen Laminate Veneerler" başlıkları altındaki sunumlarını ilgi ile takip etti.
Enine boyuna genişleyen mevzularda vakit vakit araya giren kursiyerler, hocalara sorular da yöneltti. Kimi zaman da hocalar birbirlerine deneyimlerini iletti. O esnada dikkat çeken noktalardan biri de kadın dişhekimlerinin sempozyuma olan ilgisiydi. Katılımcılar arasında anne kız iki dişhekimi de vardı. Anne Sevim Balcı, 1990 Marmara Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi’nden mezun olmuştu. Kızı Elif Güney ise 2017 yılında mezun olup annesi ile birlikte aynı muayenehanede çalışmaya başlamıştı. Anne kız, yan yana sunumları izleyip soruları ile sunumlara katkı sunmaya çalıştılar.
Sempozyuma iştirak eden bir diğer anne kız ikilisi daha vardı. 15 yıllık dişhekimi Elif Kınalı Yurdakul, çocuğu ile gelmişti Küçükyalı’ya. O hafta sonunda Küçük Yurdakul; elbette zaman zaman sıkılsa da, annesine hiç zorluk çıkarmadan eşlik etti.
Bütün bu olup bitenler Türk Dişhekimleri Birliği Genel Sekreteri Emel Eroğlu’nun geçtiğimiz sene anlattıklarını aklıma getiriverdi:
“Ülkemizdeki dişhekimliği eğitiminde erkek ve kadınların oranı yakındır. Son zamanlarda erkekler biraz öne geçmiş iki üç puan. Bir ara kadınlar daha fazlaydı.”
Tekrar başa dönersek bütün bu gayretler, üst üste binmeye başlayan dişhekimi nesillerinin, muayenehanelerinde karşılaştıkları sorunlara farklı dallardaki uzmanların bakış açısıyla çözüm arayışlarından başka bir şey değil. Mevzubahis bu etkinlikler aracılığıyla dişhekimleri hızla gelişen ve değişen dünyada; kaç yıllık hekim olursalar olsunlar, bilgilerini güncelleme fırsatı da buluyor.
Diş hekimlerinin sürekli eğitim ihtiyaçlarını bilimsel temellerde karşılamaya devam eden Dentrealacademy’nin eğitim faaliyetleri de ilerleyen günler devam edecek. Söz konusu akademinin kurucu ortakları Tolga Reis ve Volkan Reis sempozyumun gerçekleştirildiği otelin lobisini de mini fuara da dönüştürmüştü. Verilen aralarda da lobide kurulan stantlarda dental fotoğrafçılıktan çeşitli diş araç ve gereçlerine kadar birçok konuda, başından beri anlatmaya çalıştığımız dişhekimlerinin; elinden geleni değil, mükemmeliyet ihtiyaçlarına farklı zaviyelerden de cevap verilmeye çalışıldı.
Erkan Acar - Dentalhaber.com Genel Yayın Yönetmeni
erkanacarmustafa@gmail.com
Yazarın 23 Ocak 2023 Pazartesi Tarihinden Önceki Yazıları
Diş Sektöründeki gelişmelerden mail yoluyla haberdar olmak için e-Postanızı kaydedebilirsiniz..
Mailinizi girdikten sonra kaydol tuşuna basınız
Basın ve Halkla İlişkiler Müşavirliği'nin kuruluş amacı doğrultusunda belirlenmiş olan misyonu, Dünya ve Ülkemizdeki Diş Sektöründeki gelişmeleri haberleştirerek toplumu bilgilendirmek