Haber 6.09.2024 00:00:00 / Okunma Sayısı: 395

Aydınlatıl(ama)mış Onam mı?

Dr. Nurullah Çorakyer

Dr. Nurullah Çorakyer

Acil Tıp / Sağlık Hukuku Uzmanı.

Türkiye’de pek çok alanda olduğu gibi tıbbi işlemlerde de alaylılık bakış açısı varlığını sürdürmektedir. İşlemsel teknikler usta çırak ilişkisi ya da el verme yöntemi ile elden ele aktarılmakta, çok kaliteli cerrahlar yetişse de kendini veya hastasını korumak için gerekli olan bilimsel ve hukuksal bilgiden yetersiz şekilde mesleklerini icra etmektedirler. Pek çok medikal malpraktis davasının kökenini de bu (B)ilgisizlik oluşturmaktadır.

Yapılacak her işlem için iki taraflı bir hukuk söz konusudur. Taraflardan ilki olan hasta kanadının bu hukukta en haklı beklentisi vücuduna işlem bazlı atılacak her kesiğin, yaşamını daha kaliteli hale getireceği beklentisidir. Her ne kadar hekim olarak yapacağımız işlemde hastalarımızı vaka olarak adlandırsak ve belki mesleki dezenformasyon sebebiyle onların insan değil düzeltilecek bir problem gibi görsekte gerçek bu değildir. Her hekim her işlemde aslında bir sanat icra etmektedir ve bu sanat, olabilecek en eşsiz sanatlardan bir tanesidir. Yaşayan fakat ölmekte ya da bozulmakta olan bir bedenden doğru hareketlerle yaşam yeşertmek olabilecek en uç sanattır.

Hekimin icra edeceği bu sanatta ikinci hukuki hekimin yapacağı tüm işlemleri, hastanın bedeninde uygulamadan hastaın bilgisine sunması, tıpkı resim yaparken bir tuvali yırtılabileceği gibi işlem   sırasında kendi elinde olmayabilecek sonuçların neler olabileceğini, herşey yolunda giderse iyileşme sürecini, hastanın bu işlem sonucunda hayatının geriye kalanında nelerden vazgeçmesi gerektiğini, olabilecek en kötü ve en iyi senaryoların neler olduğunu açıklamak zorundadır. Hangi sanatçı olursa olsun eserlerine karşı müthiş bir saygı ve titizlikle yaklaşır, sanat eseri bir başka insan olan sanatçıların bu noktada daha da titiz davranması zaruridir.

Günümüz Türkiye"sinde maalesef eserine saygı duymayı geçtim yapılacak işlem öncesi hastasına saygıyla yaklaşıp yapacaklarını anlatmak yerine yardımcı sağlık personeli, asistan, intern veya başka herhangi konuyla ilgili, ilgisiz kişi onam! almaktadır. Onam almak demek, aydınlatmış olmak demek değildir. Sayfalarca tıbbi terim içeren, operasyonu yapacak kişinin anlatmadığı bir kağıdı imzalatmak vicdan rahatlatmaktan bir adım öteye gidemez. Primitif bir düşünce ile düşündüğümüzde bile işlemi yapacak cerrahın kendisinin bizzat anlatmadığı işlem bilgisi, komplikasyonları, sonuçları ve olabilecek her türlü sonuç için hastaya soru sorma hakkı tanınmamış olmaktadır.

Özetle, vücuduna yara açılacak kişiye usulüne uygun ve ciddiye alarak yapılmamış her aydınlatma aslında sokakta birini bıçaklamak ve onun sizden şikayetçi olmamasını ummak gibidir. Mesela operasyon öncesi kesilmek zorunda kalınn kan sulandırıcıları bir hekim rahatlıkla kesiyoruz diyerek kesebilir ve hasta pekala doktoruna güvenmek zorunda hissederek denileni yapabilir. Oluşabilecek iskemik sonuçlarda haberi olsaydı belki asla kabul etmeyebilirdi. Ya da, bilimsel olarak yapılacak olan işlemin tüm olası komplikasyonlarını bilseydi operasyonu hiç kabul etmeyebilirdi. Bir acil hekimi olarak operasyon sonrası ne ameliyatı olduğunu sorduğum hastaların pek çoğundan cevap alamıyorum. Alabildiğim cevaplar ise karnımdan, akciğerimden, kafamdan, bacağımdan vs. cevaplar almaktayım. Geçtim aydınlatıl(ama)mış onam almayı hastalar ne operasyonu olduklarından habersizler.

Hal böyleyken, sağlık hukuku uzmanı bir hekim olarak meslektaşlarımız adına oldukça kaygı duyuyorum. Yaptığımız işte ne kadar iyi olursak olalım, demir ustası olmadığımızı unutmayalım. Bizim sanatımızı icra ederken kullandığımız hamur yerine başka bir hammadde konulup tekrar tekrar denenip düzeltilebilecek hamur değil. Ne ameliyatı olduğunu, ilaçlarının niye kesildiğini, kendisine ne yapıldığını bunun sonuçlarının ne olacağını bilmeyen bir hastanın bizden şikayetçi olması açıklanabilir türden değildir. Yüz binlerce hayatta kurtarsak, hayat kurtarmaya çalışırken oluşacak her türlü komplikasyon ilgili kişinin yüzde yüz hayatını etkileyecektir. bizim için istatistik, sayı, vaka veya başka tanımlarla alınan bu sanat icrası karşıdaki insan için hayat ve memat meselesidir. Onam almak kolay iştir, ona aldırmak hukuksuz bir iştir ancak usulüne uygun aydınlatma yaparak onam olmak mecbur ve zor bir iştir.

Mantığınızın sizi götürdüğü yerlerin hukuk olmadığıın bilin. Hukuğun kendin ait bir çizgisi vardır ve bu   çizginin dışında kalan hiçbir mantık ya da eylem sizi kurtaramaz. Hukuk, tıp ve doğruyla kalın. Doğru olduğunu düşünmeyin ya bilene danışın ya da açın ve okuyun.

0 Yorum Yapılmış

Habere Yorum Yap

E-BÜLTEN KAYIT

Diş Sektöründeki gelişmelerden mail yoluyla haberdar olmak için e-Postanızı kaydedebilirsiniz..

Mailinizi girdikten sonra kaydol tuşuna basınız