Haber 21.12.2025 00:00:00 / Okunma Sayısı: 342

Dişhekimliği kontenjanlarına yeni düzenleme hazırlığı

Yükseköğretim Kurulu Başkanı Özvar'dan Önemli Açıklamalar

İstanbul (Dentalhaber) Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Erol Özvar, devlet üniversitelerindeki kontenjan düzenlemesinin bu yıl itibarıyla vakıf üniversiteleri için de geçerli olacağını duyurdu. YÖK ,Diş hekimliği, eczacılık, eğitim fakültesi programları, hukuk, psikoloji ve mimarlık başta olmak üzere öğrenci teveccühünün azaldığı programların kontenjanlarında yeni düzenlemeler yapmaya hazırlanıyor.

YÖK Başkanı Erol Özvar, CNN Türk’te yayınlanan Hakan Çelik’le Hafta Sonu programında yükseköğretimde yeni dönemin temel başlıklarını kamuoyuyla paylaştı.

Özvar, lisans eğitiminde üç dönemli esnek modele geçiş, kontenjanların istihdam odaklı yeniden düzenlenmesi, uluslararası öğrenci sayısında Türkiye’nin dünyada altıncı sıraya yükselmesi ve yükseköğretim mezunlarının istihdamda öne çıkması başta olmak üzere yükseköğretim gündemine ilişkin önemli değerlendirmelerde bulundu.

Lisans eğitiminin üç yılda tamamlanabilmesine yönelik çalışmalara değinen Özvar, “Önceliğimiz süreden ziyade mezunlarımızın istihdam edilebilirliği. Eğitim kalitesinden ve program yeterliliklerinden ödün vermeden, öğrencilerimizin daha kısa sürede iş gücü piyasasına geçişini kolaylaştıracak esnek bir akademik model üzerinde çalışıyoruz.” ifadelerini kullandı.

Özvar, önümüzdeki öğretim dönemine yetiştirmek istediklerini belirttiği 3 yılda mezuniyete ilişkin yürüttükleri çalışmaların detaylarına ilişkin şu bilgileri verdi:

“2547 sayılı Kanun’un 44. maddesi bize üçüncü bir dönemi ihdas etme yetkisi veriyor. Bu alanda çalışmaya başladık. Bir sene içerisinde 3 sömestir mantığı ile. 14 haftadır bir sömestir. Bu 14 haftayı biraz daha kısaltarak ama öğrencinin alacağı kredileri, yapacağı projeleri, çalışmaları kısaltmadan daha kompakt şekilde programları reorganize ediyoruz. Eylülde başlayıp temmuzda bitecek şekilde. Öğrenciler yine 240 AKTS ile mezun olacaklar. Yine 8 sömestir eğitim görecekler ama o 8 sömestiri 3 yılda tamamlayabilecekler.”

“Yükseköğretim mezunlarının işgücüne katılım oranı yüzde 77”

Özvar, üniversite mezunlarının istihdam oranlarında düşüş yaşanıp yaşanmadığına ilişkin bir soru üzerine, TÜİK’in 2025 yılı üçüncü çeyrek verilerine göre, yükseköğretim mezunlarının işgücüne katılım oranlarının yüzde 77, istihdama katılım oranlarının ise yüzde 70 olarak gerçekleştiğini belirtti. İşgücüne katılım oranının genel ortalamasının ise yüzde 54 olduğunu kaydeden Özvar, “Eğitim düzeyleri yükseldikçe işgücüne katılım ve istihdam edilme oranları da artıyor.” dedi.

“İstihdamla bağı kopan bölümler kapatılıyor”

Özvar, son 3 yıldır yükseköğretimde önemli bir dönüşüm başlattıklarını, istihdam odaklı bir eğitim modeli oluşturmak amacıyla, piyasada karşılığı kalmayan programları kapatıp yerlerine ise dijital yetkinlik kazandıran yeni programlar açtıklarını belirtti.

Bu dönemde istihdam imkânı azalan 175 programın sistem dışına çıkarıldığını, 443 programın ise kontenjanının düşürüldüğünü belirten Özvar, buna karşılık açtıkları yapay zeka ve bilişim, sağlıkta ve tarımda dijital dönüşüm, yeşil beceriler ve sektörün talepleri temelli yeni programların öğrenciler tarafından büyük ilgi gördüğü ve geçen yıl yüzde 99 doluluk oranına ulaşıldığı ifade kaydetti.

“Vakıf üniversitelerinin kontenjanları da düzenlenecek”

Kontenjanların istihdam verileri doğrultusunda yeniden belirlendiğini vurgulayan Özvar, devlet üniversitelerindeki kontenjan düzenlemesinin bu yıl itibarıyla vakıf üniversiteleri için de geçerli olacağını duyurdu. Özvar kontenjan düzenlemesini şu sözlerle anlattı:

"Geçen sene devlet üniversitelerinde hangi programlarda kontenjanları azaltma yoluna gittiysek, bu düzenlemenin aynısını bu sene vakıf üniversitelerinde de yapacağız. Diş hekimliği, eczacılık, eğitim fakültesi programları, hukuk, psikoloji, mimarlık başta olmak üzere, öğrencilerimizin teveccühünün azaldığı veya resmi ve özel sektörden topladığımız veriler dahilinde yeteri kadar mezun sayılarına ulaştığımız programların kontenjanlarında yeni düzenlemeler yapacağız."

"Uluslararası öğrenci sayısı 378 bine ulaştı"

Uluslararası öğrenciler konusunda Türkiye’nin küresel ölçekte önemli bir konuma ulaştığını belirten Özvar, 198 ülkeden gelen 378 bin uluslararası öğrenciyle Türkiye’nin bu yıl Fransa’yı geçerek dünyada altıncı sıraya yükseldiğini söyledi.

Uluslararası öğrencilerin yüzde 96’sından fazlasının kendi imkânlarıyla eğitim gördüğünü kaydeden Özvar, bu öğrencilerin Türkiye ekonomisine yıllık yaklaşık 3,5 milyar dolarlık katkı sağladığını, ancak bu alanı yalnızca ekonomik değil, bilim diplomasisinin ve kültürel etkileşimin stratejik bir unsuru olarak gördüklerini vurguladı.

 “Uzun süreli ve zorunlu staj geliyor”

Bölgesel kalkınma üniversiteleri ile Organize Sanayi Bölgeleri bünyesinde açılan meslek yüksekokulları sayesinde uygulama ağırlıklı eğitimin güçlendirildiğini ifade eden Özvar, bu okullardan mezun olan öğrencilerin istihdam oranlarının yüzde 80’in üzerinde olduğunu söyledi. Özvar, uygulama ağırlıklı bu modelin Türkiye geneline yaygınlaştırıldığını, sanayi ile iş birliğinin güçlendirilmesini hedeflediklerini ve Yükseköğretim Kurulu olarak sürece maddi destek sağladıklarını belirtti.

Özvar, öğrencilerin iş dünyasına daha güçlü hazırlanması amacıyla uzun süreli ve zorunlu staj uygulamasının hayata geçirileceğini belirterek, “En az bir yarıyıl sürecek zorunlu staj uygulamasıyla öğrencilerimiz uygulamanın içine daha fazla dâhil olacak, mezuniyet sonrası iş gücüne geçişleri kolaylaşacak.” şeklinde konuştu.

Özvar, öğrenci affı ile ilgili soruya ise af konusunun Türkiye Büyük Millet Meclisinde müzakere edildiğini hatırlatarak, “Yükseköğretim Kurulu olarak kapsamlı bir etki analizi yürütüyoruz. Konu Kurulumuza intikal ettiğinde görüşlerimizi kamuoyu ve TBMM ile paylaşacağız.” dedi.

“Eğitimin kalitesinden hiç şüphe yok”

Yükseköğretim Kurulunun esas hedeflerinden birinin eğitim, öğretim, bilimsel araştırma ve sosyal sorumluluk alanlarında üniversitelerin verdiği hizmetleri en yüksek seviyeye çıkarmak olduğunu ifade eden Özvar, “Verdiğimiz eğitimin kalitesinden hiç şüphe yok. Bütün üniversitelerimizdeki programlarımızın yeterlilikleri ve öğrenim kazanımları Avrupa standartlarındadır. Türkiye'de elde edilen herhangi bir diploma Avrupa'nın, dünyanın herhangi bir yerinde geçerlidir. Bu kalitenin iyileştirilmesi daha da yukarıya çekilmesi gereken yönleri var. Zaten gayretimiz bu yöndedir.” şeklinde konuştu.

“Öğrencilerin yüzde 57’si örgün eğitimde”

Türkiye’nin son 20 yılda yükseköğretimde erişilebilirlik ve kapasite bakımından büyük bir atılım gerçekleştirdiğini belirten Özvar, “Bugün Türkiye’de 208 üniversitemiz, 186 binin üzerinde öğretim elemanımız ve 6 milyonun üzerinde yükseköğretim öğrencimiz bulunmaktadır. Bu kapasite artışı, Çin ve Hindistan’la mukayese edilebilir bir düzeye ulaşmıştır” dedi.

Özvar, yükseköğretim sistemi içerisinde 6 milyon 482 bin 197 üniversite öğrencisi bulunduğunu, bunların 3 milyon 696 bin 554’ünün örgün eğitimde olduğunu, bunların ise yaklaşık 2.5 milyonunun lisans, 1.1 milyonunun ise ön lisans öğrencisi olduğunu açıkladı. Açık öğretimde ise 2 milyon 785 bin civarında öğrenci bulunduğunu belirten Özvar, örgün eğitimde kayıtlı öğrencilerin toplam öğrenciler içindeki oranının yüzde 57 olduğunu ifade etti.

0 Yorum Yapılmış

Habere Yorum Yap

E-BÜLTEN KAYIT

Diş Sektöründeki gelişmelerden mail yoluyla haberdar olmak için e-Postanızı kaydedebilirsiniz..

Mailinizi girdikten sonra kaydol tuşuna basınız