Diş Sağlığı Müzesi ve Dental Museum işbirliği

Dünyanın en büyük diş hekimliği tarihi müzesi.

İstanbul (Dentalhaber) DİŞSİAD tarafından kurulan Diş Sağlığı Müzesi, diş hekimliği tarihi açısından dünya çapında benzersiz koleksiyona sahip olan Almanya’nın Leipzig yakınlarındaki Dental Museum ile işbirliğine gidiyor. İstanbul’da kurulu Diş Sağlığı Müzesi, bu kapsamda hem Leipzig’deki müzenin arşivine digital olarak ulaşabilecek hem de danışmanlık hizmeti alacak. Aynı zamanda önümüzdeki zaman içinde 2863. sayılı yasaya uygun olarak, Dental Museum koleksiyonunda yer alan eserler Diş Sağlığı Müzesi’nde de sergilenebilecek. Dental Museum ve Avrupa’nın çeşitli ülkelerindeki diş hekimliği tarihi müzelerinde incelemelerde bulunan DİŞSİAD Diş Sağlığı Müzesi Koordinatörü arkeolog Dilara Delen söz konusu iş birliği hakkında bilgi vererek söz konusu müzelere ait izlenimlerini DENTAL HABER ile paylaştı.

-Almanya'nın Saksonya eyaletine bağlı Leipzig bölgesinde yer alan, dünyanın en büyük diş hekimliği tarihi koleksiyonuna sahip olan Dental Museum gezme fırsatı buldunuz? Bu geziyi ne amaçla bu geziyi düzenlediniz?

-Bu müzeyi ziyaret etmemizdeki amaç dünyanın en büyük diş endüstri ve diş hekimliği tarihi koleksiyonuna sahip müze olduğu içindir. Almanya dental sektör üretiminde geçmişten günümüze her zaman öncü ülkeler arasında yer almıştır. Müze kurulurken çeşitli firmalar arşivlerinde yer alan eserleri buraya bağışlamıştır. Dolayısıyla müzenin çok geniş koleksiyonu ve arşivi bulunmaktadır. Bu arşivdeki belgelerden yararlanmak ve koleksiyonlarının sergileme yöntemlerini öğrenmek için bu müzeyi ziyaret ettik.

-Bu müzenin tarihi, nasıl kurulduğu ve sergilenen eserler hakkında bilgi verebilir misiniz?

-Mayıs 2006'da yılında, Zschadraß'taki Colditz'e yaklaşık bir kilometre uzaklıktaki bir parkta kurulmuştur. Müze, kütüphane, teknik merkez ve misafirhaneden oluşmaktadır. Müze ile ilgili binalar 10 bin 800 metrekarelik arsa üzerinde yer almaktadır.

Bu müze diş teknisyeni Andreas Haesler tarafından kurulmuştur. Müze merkezinin varlıkları binden fazla küçük ve büyük özel koleksiyondan gelmektedir. Degussa - Hanau, Emil Huber - Karlsruhe, De Tray - Hanau, Ubert&Co - Kassel-Lohfelden, Ritter - Zwönitz, Henry Schein - Göppingen ve Pfingsten - Solingen bölgelerindeki şirket arşivlerinden oluşmaktadır. Leipzig, Jena, Erfurt ve Charite Berlin'den üniversite profesörleri ve doktorlar tarafından müzeye önemli belgeler devredilmiştir. Dolayısıyla müzenin içerisinde yer alan eser çok çeşitli ve kapsayıcıdır. Müze müdürü Andreas beyden öğrendiğime göre Diş Müzesi'nde 500.000'den fazla eser koleksiyonlarında yer alıyormuş.

-Dental Museum’da size en etkileyen hangi eser oldu?

-Diş hekimliğinin koruyucu azizi Apollonia’nın gümüş heykelciği, 1750’li yıllarda Barok dönemden kalma küçük diş hapı kutusu, Güney Fransa’dan (1760 civarı) “Cehennemin Dişi” adı verilen fildişi heykel oldukça etkileyiciydi.

-Söz konusu bu müze yetkilileri ile birlikte ortak projeler konuştunuz mu?

-Bu ziyaret kapsamında Diş Sağlığı Müzesi’nde Dental Museum’da yer alan eserlerin bir kısmı geçici sergi olarak sergilenmesi için çalışma yapmak istediğimizi belirttik. Müze Müdürü Andreas Haesler bu konu hakkında olumlu görüşlerini ilettiler. İlerleyen zamanda Almanya ve Türkiye kültür varlıkları kanuna uygun olarak eserler müzemizde sergilenecektir.

-Avrupa’da başka hangi müze ve benzeri sanat merkezlerini gezebildiniz?

-Evet, Macaristan Budapeşte’de Semmelweis Museum of Medical History, Almanya Berlin’de Topography of Terror, Meues Museum, Altes Museum, Alte Nationalgalerie, Bode Museum, James Simon Gallery gezme fırsatına sahip oldum.